Paslı Kilit

Değerli okuyucu;
Malumdur ki, Türklerin anayurtlarından Batıya doğru tarihi yürüyüşü asıl olarak tek bir koldan yapılmıştır. Bu kol Hunlar, Göktürkler, Karahanlılar, Selçuklular yolu ile Osmanlılar koludur. Bu kola tarihçiler “Büyük Türk Hakanlığı” diyorlar. Büyük Türk Hakanlığı Batıya doğru 2200 yıllık uzun bir yürüyüş yapmıştır. Bu yürüyüş Büyük Türk Hakanlığı’nı kapalı kıtadan çıkarmış, açık kıtalara, açık denizlere doğru götürmüştür. Türk Milleti’nin dahi liderleri bu büyük stratejiyi görmüş, anlamış ve yüzyıllarca başarı ile uygulamıştır.
Açık kıtalara, açık denizlere doğru yapılan bu büyük yürüyüş sırasında kendilerine yeni yurt arayan Türkler, Selçuklu komutanları Tuğrul ve Çağrı Beyler döneminde Anadolu’nun kapılarına dayandılar. Karşılarında Bizans’ı buldular. Merhum Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Kilit romanında derin bir mana yüklediği “Paslı Kilit”, Selçuklu’nun karşısına çıkan Bizans’tı. “Paslı Kilit” mutlaka açılmalıydı. Bu “Paslı Kilit”in anahtarı Malazgirt’te Alparslan’ın elindedir. Sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın… 400 yıl sonra “Paslı Kilit”i açmak görevi ile anahtar İstanbul’un fethi için Fatih’in elindedir.
“Paslı Kilit”i kırarak bu toprakları vatan yapan Türkler gelmiş oldukları yoldan şimdi geri dönmeye hazırlanıyorlar. Türkler, “Paslı Kilit”i şimdi kendi elleri ile geri vermeye zorlanıyorlar.
Hayır! “Paslı Kilit” bizimdir. Ebediyen bizim kalmalıdır.
“Paslı Kilit”i asla kırdırmayacağız, asla teslim etmeyeceğiz. O “Paslı Kilit” ki Alparslan’ın kilididir. Onun anahtarını Alparslan’ın hocası vermiştir. O kilit Fatih’in kilididir, anahtarını Fatih’in hocaları vermiştir. O kilit Büyük Türk Hakanlığı’nın kilididir.
İnanıyorum ki; Türkler “PASLI KİLİT”i asla kırdırmayacaktır.
Türk Milleti’nin çocukları bu meselenin önemini anlayacaktır. Bu mukaddes kilidi asla hiçbir Batılı “kutsal ittifak”a teslim etmeyecektir.

Değerli dostlar,
Düşüncelerimde, yazılarımda bu manayı sürekli olarak arayacağınızı ümit ediyorum. Zira biliniz ki, bendenizin hayatının manası budur. Eğer bu “Paslı Kilit” davasanı benim yazılarımda da bulamazsanız, biliniz ki, bendeniz de artık teslim olmuşum. Anlayınız ki, ben de  “Paslı Kilit”i teslim etmeye hazır hale gelmişim.
“Paslı Kilit”e sahip çıkmayı; vatan, millet ve din-i mübin yolunda en mukaddes vazife biliyorum. Ve milletimin bütün çocuklarının “Paslı Kilit”e atfedilen manaya sahip çıkacaklarından asla şüphe etmiyorum.

Mikdat Topçu

Başakşehir, 09 Ekim 2011