Değerli dostlar,
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Bu vesile ile aşağıdaki açıklamayı yapmak istiyorum.
Balkan Savaşları sırasında Selanik şehrini savunmakla görevli kolordunun başında bir jandarma generali vardır. Tahsin Paşa!
Tahsin Paşa, Abdülhamit döneminde, padişah hal edilmeden önce (tahttan indirilmeden önce) meğer bir ihtilas suçu işlemiş. Yani devletin malını çalmış. II. Abdülhamit bunu öğrenince bu paşayı kızağa almış, ona sert muamele yapmış ve bir köşeye oturtmuş.
İttihat Terakki Partisi, padişahı indirince, bu hırsız Tahsin Paşa’yı tekrar göreve getirmiş. Çünkü eski rejimin düşmanları onların dostu idi. Tahsin Paşa bir kolordunun başına getirilmiş. Yazık ki böyle bir adama bir Türk Kolordusu emniyet edilmiş!
Ve Selanik şehrini savunma işi Tahsin Paşa komutasındaki bu kolorduya verilmiş.
Fakat Tahsin Paşa, muazzam kolordusunun başında iken, tek kurşun atmadan, bütün silahları ile birlikte Selanik şehrini Yunanlılara teslim etmiş.
Mideniz bulandı, değil mi? Hırsız bir generale böyle bir dönemde bu görev nasıl verilir dediğinizi duyar gibiyim. Ah! Devlet adamlarımız hata yapmasalar!
Balkan Savaşları buna benzer çok büyük hatalar sebebiyle kaybedildi.
Bulgar Kralı Ferdinand, Balkan Savaşı’nı bir “Haçlı Savaşı” olarak ilan etmişti. Hedef Hıristiyan olmayanları, yani Müslümanları, daha açık bir tabirle Türkleri mümkün olduğu kadar yok etmekti. Sivil veya asker, fark etmezdi.
Bulgarlar, nizami orduları dışında çeteler kurmuşlardı. Bunlar, girdikleri Türk şehir, kasaba ve köylerinde akıl almaz kırımlar yapmışlardı.
Ama düşman bir şeyi gözardı etmişti. Türklerin, vatanlarını canlarından aziz bildiğini! Türklerin, bütün bu vahşetlerin Anadolu’da hesabını kesin olarak soracağı akıllarına gelmemişti.
İşte böyle bir zamanda, çok önemli bir diplomattan bu yönde önemli bir uyarı gelmişti. Rusya’nın Londra Büyükelçisi Kont Aleksandr Benckeendorff! Kont Aleksandr çok önemli bir uyarıda bulunmuştu.”Türkler, bu yaptıklarınızın hesabını size Anadolu’da sorar!” demişti.
23 Nisan’ı iyi anlamak için bu diplomatın görüşünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Diyor ki;
“Şu sırada Türkler, büyük baskı altında. Fakat Türkleri tamamen Asya’ya atmak, temenniye şayan kabul edilemez. Türkler, Anadolu’da uzlaşmaz ve korkunç bir kudret teşkil ederler. Burada Türk Ordusu kendini mutlaka toparlar. Balkanlılar, küçük ve kaynakları muhdud devletlerdir, fazla geniş toprakları ellerinde tutamazlar!”
Bu Rus diplomatı 8 yıl önceden Millî Mücadele’yi tahmin etmişti.
Anadolu’yu hiçbir kuvvetin Türklerden alamayacağını bir Rus diplotanın tahmini ne kadar büyük bir öngörüdür. İşte bu “Paslı kilitin” in ebediyyen Türklerin elinde olacağının da en büyük ispatıdır. Türkleri kimse Anadolu’dan atamazdı. Atamadı da! Ne mutlu biz Türklere ki, paslı kilit hala bizim elimizdedir. Devlet adamlarının yaptıkları hatalar sadece şehit vermemize sebep olmaktadır, o kadar.
İşte bu 8 yılın sonunda başlayan Millî Mücadele 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kaynağıdır.
Yaşasın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Bütün çocukların bu önemli bayramını tebrik ediyorum.
Ne mutlu Türküm diyene!
0 Yorumlar.