Not:
Bu şiir; 1978 yılında, askerlik görevimi yaptığım sırada, İstanbul’da, Örnektepe’de şehit edilen iki askerle ilgili televizyon haberi üzerine yazılmıştır. O zamanlar böyle bir saldırı karşısında infial uyanıyordu. Şimdi ruhumuz duymuyor nerde ise!
Malum olduğu üzere o dönemde iktidarlar Süleyman Demirel ve Ecevit arasında değişiyordu. 1978 yılında Ecevit başbakandı. Üç yıllık hububat istihsalimiz yabancı ülkelere rehnedilmişti. Çünkü kıtlık vardı, kuyruklar vardı, döviz sıkıntımız vardı. Terör had safhadaydı. Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu “tarihin en büyük borç erteleme operasyonu”nu yapmıştı! Ama her nasılsa başbakan kurtuluşumuzu tünelin karşı ucunda görüyordu!
Kıbrıs harekatı sonrası ABD Türkiye’ye ambargo koymuştu. Ama ABD aynı zamanda müttefikimizdi! Nasıl oluyorsa!
Devlet ileri gelenlerinin son derece klasik sözleri vardı. Yollar yürümekle aşınmazdı! Demokrasiler bünyelerinde biraz da anarşi taşırdı!
Papa Türkiye’yi ziyarete gelecekti ve Papa’nın yüzücü olduğunu yazıyordu basın. Sempatik gösterilmeye çalışılıyordu. Tam bu arada Dinarsu halısının reklamı televizyonlarda sık sık veriliyordu. Yere döşenmiş bir halının üzerinde takla atan reklamcı “kravatı gevşetin, piponuzu yakın” diye tavsiyelde bulunuyordu. Ve hayat devam ediyordu. Şiir bu duygular içinde ve asker iken yazılmıştır.
İşbu şiir ilgili dönemin şartları dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Saygılarımla.
Mikdat Topçu
Şimdi,
Emir buyurmak,
Karın doyurmak,
Adam kayırmak için çabalar.
Şimdi,
Seferber olmuş örgütler,
Fora edilmiş
Roketler, stenler, oraklar, çekiçler
Şimdi emir buyurmak
Karın doyurmak için çabalar.
Şimdi
Sahte dostlar,
Ambargolu müttefikler
Kara gözümüze,
Buğday tenimize
Brakisefal kafamıza hayran
İç bir ayran
Beri gelsin bizi NATO’dan ayıran
Kıbrıs’ı kayıran
Örnektepe’de niye öldün bre aslan!
İdealtepe’de plajda boğulmak varken.
Çanakkale’de düşmanı niye böldün,
Dokuz eylülde niye vurdun tekmeyi,
Niye…
Gayri milli yüzücü Papa varken
Ayasofya’da, Selçuk’ta ayinler yapılırken
Kitab-ı Mukaddes şirketi
Bütün ilim-irfaniyle Tünel’deyken
Ve kurtuluşumuz
Tünelin karşı ucunda
Foton foton belirmişken
Kotan kotan,
Bakkal bakkal
Kasap kasap
Manav manav kalkınmak varken
Ve de
Bilderberg toplantıları
Yurdumuzda yapılırken
Muhtırayı niye verdin
Niye…
Petrol yok diye batıyoruz
Yoksa İMF dost bize
Yurt büyük olduğu için satıyoruz
AET kast bize
Kredi bize,
vatan size
bucak bucak, kulaç kulaç sizin olsun
Klikya, Lidya, Kapadokya, İyonya…
Eski Bizans toprağıydı zaten
Sizin olsun…
Adalar, hatta
Ermenistan, Kürdistan
Lazistan, Çerkezistan
Hep sizin olsun…
Zaten biz işgalci sayılırız
Kıbrıs’ta oluğu gibi!
Tapu gibi Evrensel Beyanname
Halklara özgürlük gerekir,
Batıya efendilik yaraşır
Bize
Sütçülük, celepçilik,
Aracılık, tefecilik
Eroin kaçakçılığı
Turistik eşya imalatı
Hububat rehni karşılığında
Viski ithalatı
Halklarımız buhranı
Kafayı bularak atlatmalı
Ondan sonra da
Anarşinin kaynağına nasıl inilir
Onu anlatmalı
Beşiktaş’ta filan apartmanın asansöründe
Dansözlere caka satmalı
Ne olursa olsun
Anarşiyi kurutmalı
Sonra pipoyu yakıp
Kravatı gevşetip
Asayişi seyretmeli.
Kaç vagon dolusu borç
Kaç depo dolusu ilaç
Ampul, yağ, tuz, şeker,
Bu millet yoksulluktan ne çeker
Kafa çeker (!)
Kaç gazino dolusu içki,
Kaç salon dolusu dans
Kaç piyango bileti şans
Kaç pavyon dolusu seks
Kaç sinema dolusu şehvet.
Ey Devlet Planlama hesap et
Buhranı atlatmak için
Rakam ver.
Demokrasi çare demektir
Meşruiyet içinde çare tükenmez.
Beyin beyin ifrit
Kucak kucak keşmekeş
Katmer katmer ıstırap
Tümen tümen örgüt.
Şimdi,
Emir buyurmak
Üstümüze sulta kurmak
İçin çabalar.
Uyan ey millet evladı
Uyan
Kurtuluş hayal olmadan.
21.12.1978
Konya Karapınar-Poligon
0 Yorumlar.