Değerli dostlar,
Yeni Akit Gazetesi yazarı Sayın Ali Karahasanoğlu’nun; “Taraf’ın Arşivine Gir, CIA’nın Şantajını Gör” başlıklı yazısını okudum. İşbu yazıyı da bu başlık sebebi ile kaleme aldım.
Sayın Ali Karahasanoğlu, aynı zamanda gazetenin yazı işleri müdürü imiş.
Bu yazısından ötürü kendisine teşekkür ediyorum. Teşekkür etmek için kendisini aradım, ulaşamadım.
Neden teşekkür etmek istiyorum.
Ülkemizi 15 Temmuz iç savaşına getiren olayların asıl sebebinin CIA olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Sayın Karahasanoğlu, bu yazısında “FETÖ tek başına bir hareket değil” diyor. İçine Amerikan istihbarat teşkilatı CIA’nın sızdığını söylüyor. Ve CIA’nın, ülkemizde Taraf Gazetesi’ni çıkardığını yazıyor. Taraf Gazetesi’ni çıkarmak için Yasemin Çongar’ın Amerika’dan gönderildiğini söylüyor.
Aslında konuyu bütün çıplaklığı ile ortaya koyan bir yazı değil. Zannediyorum buna cesaret edemiyor. Acaba bazı odaklar bunların tam gerçeği yazmasını engelliyor mu, bilmiyorum. Kendisini bunun için aramıştım. Bir kapı aralamış. Ülkemizdeki olayların asıl suçlularının kimler olduğunu irdelemeye çalışmış, ama başka yönlere çekmiş sonra konuyu. Keşke olayı bütün çıplaklığı ile anlatabilseydi. Anlatamaz, çünkü zülf-ü yâre dokunur. O da anlatamaz, onun ağababaları da anlatamaz. Buna güçleri yetmez.
“Ateist” dediği Ahmet Altan’ın yayın yönetmenliğini yaptığı gazeteyi Müslümanlar ceplerinde taşırken sesini çıkarmadı Akit Gazetesi ve Sayın Karahasanoğlu!
Bu konuyu, 2010 yılında yayımlanan kitabımda açıkça yazmıştım. Taraf gazetesinin asıl kurucusu İbrahim Betil’dir demiştim. İbrahim Betil, TESEV’in kurucuları arasında bulunmaktadır. Sayın Karahasanoğlu bu konuyu irdelemiyor. TESEV’İN kurucuları arasında Etem Sancak da var. Bunu görmüyor. Bu Soros çetesinin ülkemizi 15 Temmuz girdabına getirdiğini açıkça ortaya koyamıyor. Keşke koyabilseydi. Kendisine bu konuyu anlatacaktım. Ulaşamadım.
2010 yılında yayımlanan kitabımda Yasemin Çongar’ın Amerika’dan görevli olarak gönderildiğinin, Çongar’ın eşinin Amerikan İstihbaratında görevli olduğunu, adının Criss Mason olduğunu yazmıştım.
Taraf Gazetesi çıkarılırken, o zamanki hükümet bu gazeteye 3,400 milyar civarında bir teşvik vermişti. Gazete camilerin kıraathanelerine girmiş, cami cemaati, o muhterem Müslüman, mütedeyyin insanlar ceplerinde Taraf Gazetesi taşıyorlardı. Bu insanları asıl amacın ne olduğunu nereden bilebilirlerdi!
Ve Taraf Gazetesi doludizgin Ergenekon tertibinin içindeydi. Çıkarılma amacı buydu. Dolayısıyla CIA Ergenekon tertibinin içindeydi. Tabii ki aynı CIA, FETÖ adı altında, aynı zamanda 15 Temmuz tertibinin de içindeydi. (Başbağlar, Çorum, Gazi Mahallesi, Kahramanmaraş, Madımak olaylarının da içinde idi.)
“Domuzları Köpeklere Köpekleri Domuzlara” adlı kitabımı okuyanlar bu konuyu o zaman nasıl bütün detayı ile anlattığımı bilirler.
Feryat etmiştim. “Ergenekon bir düşman tertibidir, düşman Türk Ordusu’na ve dolayısıyla Türk devletine diz çöktürmeye çalışmaktadır” demiştim. Kitap ortadadır. Ve tabii ki sonra Ergenekon meselesinin arkası “fos” çıktı” . Sonra bir kısım yetkililer çıkıp özür diledir. “Allah da millet de bizi affetsin” dediler. Ama ülkemize de olan olmuştu. Devlet ve ordu büyük yara almıştı.
Bu hatalar zinciri böylece devam etmişti. Ve böylece bu günlere gelindi.
15 Temmuz olayı da bir tertiptir. Bazı dostlarımız bunu anlamamakta ısrar ediyor. Netice olarak ülkemizin sürüklendiği durum ortadadır. Düşman her taraftan saldırmaktadır. Çünkü devlet ve ordu büyük yara almıştır. Bakınız, daha dün kuru yük gemimize Yunan sahil güvenlik güçleri doğrudan doğruya mermi sıkmıştır.
Balkan Savaşlarında da böyle olmuştu. Bulgar, Sırp, Ulah, Karadağlı, Arnavut ve Rum çeteleri her yandan devlete saldırıyordu. Osmanlı askeri habire koşarak onlara yetişmeye çalışıyordu. Düşmanın her biri bir dağdan iniyordu. Bir türlü bitirilemedi düşman. Ve sonuçta Osmanlı Devleti yıkıldı.
Şimdi, ülkemiz aynı durumda. “7 PKK’lı etkisiz hale getirildi”, “3 PKK’lı teslim oldu!” gibi haberlerle durum idare edilmeye çalışılıyor. Düşmanı sayı olarak bitiremezsiniz. Arkasında büyük devletler var. Ve bu büyük devletler şimdi göz göre göre bizim muhatap olduğumuz (güya) terör örgütlerine ağır silahlar veriyor. Yani düşman doğrudan doğruya karşımızdaki büyük devletlerdir. Balkan Savaşlarını iyi okumak lazım.
Karahasanoğlu’nun şahsında Türk aydınına sesleniyorum. Acaba uyanıp gerçeği anlayabilecek misiniz?
II. Abdülhamit Balkan Savaşlarını idare edemedi. Ortaya sürülen İttihat Terakki, (bütün vatanperverliğine rağmen) devletin tasfiyesini hazırladı. İttihat Terakki ileri gelenlerinden vatan haini diye kim şüphe ederdi.
Durum bu gün de aynıdır.
Taraf Gazetesi’ni çıkaranların, bu gazeteye teşvik verenlerin, Ergenekon’u tertipleyenlerin, sonra özür dileyenlerin kimler olduğuna Türk aydını iyi bakmalıdır.
Karahasanoğlu, ve tabii ki Türk aydını bu konuyu sonuna kadar irdelemelidir. Çünkü asıl düşman; “kahraman-gazi-Müslüman” gibi tandaslarla milletimize takdim edilmektedir.
Değerli dostlar, aramızda bu konulara sadece “parti gözlüğü” ile bakanlar var. Meselenin parti meselesini aştığını lütfen görün.
Bir 15 Temmuz sendromu yaşadık. Şimdi, uzun namlulu silahların dağıtılması yetkisi Genel Kurmay’dan alınarak Vali muavinlerine veriliyormuş. Benim inancıma göre perde arkasında yine çok büyük bir kaos hazırlanmaya çalışılıyor. Ben bunu böyle anlıyorum, böyle okuyorum. Ve hazırlanan bu yeni sendromun arkasında yine CIA var. Çünkü Sayın Karahasanoğlu’nun dile getirip afişe edemediği, (belki de korktuğu için açıklayamadığı) odaklar, SOROS, yani CIA menşeli odaklar, kıllarına dokunulmayan, tasfiye edilmeyen, Amerikan 5. kol kuvvetinin bütün kafa komutanları halen işbaşındadır.
Türk aydını acaba uyanıp bu korkunç gerçeği anlayabilecek mi?
Bir yakınım, “15 Temmuzu iç düşman yapmadı mı? Meclisi iç düşman bombalamadı mı?” diye sordu. Elbette öyle! İçeride düşman var. Ama bu düşman, Türk milletinin her kesimden olan insanlar değil, asıl dış düşmanın içimize soktuğu 5. kol kuvvetleridir. Lütfen; muhalefeti, şunu bunu, sırf İslam’a uzak olduğu için, düşman olarak görmeyin. Biz hepimiz Türk milletiyiz. Asıl düşmanı görmeye çalışınız.
Düşmanı tespit etmeye Sayın Karahasanoğlu yaklaşmıştır. Devamını bekliyorum.
Uyarmak vatan borcumdur. Uyanınız.
0 Yorumlar.