Batı Neresidir 1

 Batı Neresidir!

Son zamanlarda Türkiye-Batı ilişkileri yine bin yıllık tarihi serüvenine dönmüştür. Bana göre Türkiye Batı ilişkileri ciddi bir şekilde tırmanmaktadır. Batı yine devr-i sabık yaratmaya çalışmaktadır. Bu, tam anlamıyla bir kurt-kuzu hikâyesidir. Geldiğimiz nokta Batı ile yine bir “kriz” noktasıdır. Ülkemiz bir kriz döneminden  geçmektedir. Suriye, Irak, terör ve terörle mücadele konularında ülkemiz zor bir döneme girmiştir. Ve olaylar her geçen gün çetrefilleşerek yoğunlaşmakta, büyümektedir. Elbab yakınlarındaki Türk birliğini kimin uçağının vurduğunu bile henüz bilmiyoruz. Bunun arkasından Suriye’nin de, Rusya’nın da, Amerikanın veya başka bir ülkenin de çıkması son derece korkunç sonuçlar doğuracaktır. Yani ülkemiz terör örgütleri ile savaşırken, aynı zamanda devletler arası açık bir savaşa da girmiş olacaktır. Olayların gelişmesi bunu göstermektedir. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir savaşa girmiş olacaktır.

Tam bu arada Avrupa Birliği ile çıkan sorun, Türkiye Devletinin uluslararası büyük bir askerî kuşatmaya girdiğini göstermektedir. Zamanlama manidardır.

Bana göre bu planlanmış bir durumdur.

Yani savaş kaçınılmaz görünmektedir.

Savaş yapacak bir ülkenin çok önceden bir takım ittifakler kurması gerekmektedir. Milletini, ordusunu ekonomisini, silah sanayiini çok kuvvetli tutması ve önceden buna hazırlık yapması gerekmektedir. Halbuki gerek Ergenekon tertibi ile, gerek 15 Temmuz darbe girişimi ile ordumuz, milletimiz, devletimiz, ekonomimiz büyük yara almıştır.

Bugünlerde Türkiye ile yapacağı bir savaşa önceden hazırlık yapan düşmanlarımız çok güzel stratejiler uygulamış ve düşmanını yani ülkemizi bihakkın yıpratmıştır. 30-40 yıldır PKK desteklenmiş, kurulan çeşitli terör örgütleri ile bıkmaz usanmaz bir mücadele vererek devletimizi düşmanlarımız yıpratmıştır. Bu durum, düşman kurmayının büyük başarısıdır. Aynı kurmay aklı ülkemizin yöneticilerinde görememek bizi üzmektedir.

Bu çok önemli konuyu birkaç yazı ile anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle literatürde hep söylenegelen “Batı”yı analiz etmek gerekiyor.

Batı neresidir gerçekten? Türk milletine göre Batı neresidir?

“Batı” derken, hem Avrupa’yı kastediyoruz, hem de ABD’yi. Bu iki farklı dünyayı  “Batı” diye  birlikte nitelememizin asıl sebebi, öncelikle dini inançlar, yani medeniyetler konusunda aynı altyapıya, ortak medeniyet değerlerine sahip olmalarıdır. “Aynı alt yapı” diyoruz, çünkü ABD’de Evanjelist [1] bir inanç hâkimdir. Yani, Yahudileşmiş bir Hıristiyanlık anlayışı vardır. Türk milleti, Hıristiyan Avrupa’yı ve Hıristiyan Amerika Birleşik Devletleri’ni, emperyalist kültür birlikteliğinden dolayı birlikte düşünmektedir ve hepsine birden “Batı” demektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her iki dünya ile de derin ilişkileri vardır. Ama Türk milleti bin yıl önce Avrupa Batısı ile karşı karşıya gelmiştir. Ecdadımızın derin stratejik öngörüsü Batıya gelmeyi gerektiyordu. Sıcak denizlere çıkmak gerekiyordu. Ve öyle yaptılar. Kader böylece bizi Avrupa Batısı ile karşı karşıya getirdi.

 

[1] Evangelizm (Evangelizm), genel anlamıyla İncil’ler hakkında vaaz vermektir. İsa üzerinde yoğunlaşan bu vaazların amacı Hıristiyan olmayanları bu dine davet etmektir.

Yorum Yap