Bana Cihad’ı Anlatır Mısınız?
Değerli dostlar,
Bu akşam www.firatnews.com sitesinden alıntı yaparak yayınlamış bulunduğum, Ermenilerin vaktiyle oturdukları yerlere tekrar gelip yerleşmeleri ile ilgili nostaljik yazıya pek çok değerli bir arkadaşım aşağıdaki şekilde yorum yapmıştır. Bu değerli arkadaşım bürokrattır. Kendisi ile ilişkilerimiz çok sıcaktır. Ancak görüleceği üzere, paylaştığım bir yazıyı eleştirmiştir.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşımın yazısına elbette cevap hakkım doğmuştur. Kendisi ile direkt olarak sen-ben yapmak istemiyorum. Cevabî yazımı okuyacağından eminim.
Durumu sizlerin dikkatine de şunun için sundum. Milletimiz büyük bir sıkıntı içindedir. Ülkemiz maskeli işgal altındadır. Ancak, bunu herkes fark edemiyor. Çünkü bulundukları makamlar, aldıkları yardımlar, izledikleri basın yayın organları, temasta bulundukları bürokratlar, siyasetçiler, sahip oldukları tarih, millet ve adalet anlayışlarının yanlış yorumu, milletimizin çocuklarının içinde bulunduğumuz vahameti, çözülmeyi, dağılmayı, bölünmeyi anlamalarına engel olmaktadır.
Bu değerli arkadaşım da halen bu durumdadır. Arkadaşımın ismini vermeyeceğim.
Durumu sayfamdaki arkadaşlarımın takdirine sunuyorum.
Saygılarımla.
A) Arkadaşımın benim yazıma yorumu:
“Aynen bizim Dış Türkler gibi mülkleri gasp edilmiş ve yurtlarından kovulmuşlar, kilise vakıflarına el konulmuş. Şimdi de dönmelerine izin verilmesinin neresi kötü? Kardeşim seni tanıyamıyorum… Dinimizde zulüm var mı bizim?”
B) Arkadaşımın Yorumuna Cevabım:
Ne zulmü? Ne dış Türkü? Ne gasp edilmiş hakkı? Kim kimin hakkını gasp etmiş? Bu topraklar Türk toprakları değil mi? Yoksa siz de mi Türk kimliğinizden istifa ettiniz? Yoksa tapunuzu, malınızı mülkünüzü Batılı emperyalistlere mi devrettiniz? Aklınız başınızda mı sizin?
Milletler savaşır, toprak alır, aldığı toprağın sahibi olur. Şimdi siz kalkıp da Çorum civarında 1400 yıl yaşamış olan Hititlerin topraklarını geri mi vereceksiniz? Lidyalıların, Frigyalıların, Kapadokyalıların, Bizanslıların topraklarını geri mi vereceksiniz? Endülüs’te de Arapların topraklarını geri versinler o zaman? Ya da Balkanlardaki topraklarımızı geri versinler. Yani dünya sadece Türk milletine mi dar? Nasıl bakıyorsunuz olaylara? Elinizden toprağınızı alıyorlar, vatanınızı alıyorlar, dininizi alıyorlar, haberiniz yok? Akdamar Kilisesi’nde Van’lı bir aile vaftiz edildi, aslına döndü. (!) Yani Hıristiyan oldu. Hani amaç İslamiyet’i yaymaktı? (Not: Van şehrimizin adı artık Wan şeklinde yazılmaktadır, bilginize)
Anlaşılıyor ki, mevcut hükûmetin politikaları ile paralel düşüyorsunuz. Korkarım ki pek yakında İstanbul’un da adı değişir Konstantinapolis olur. Benim doğduğum bölgelerdeki yer adları da değişiyor. Şimdi TESEV kazandı, SOROS kazandı. SEVAN NİŞANYAN kazandı. Bana göre düşman kazandı. Olabilir ki siz kendinizi onlarla bir görebilirsiniz, ona bir şey diyemem. O konuyu ayrıca konuşmak gerekir.
Dolayısıyla kim adına konuştuğunuzu açıkça ilan etmelisiniz. Yoksa bundan sonra sizin hakkınızda da farklı düşüneceğim.
Dinimizin arkasına saklanarak ülkemizi yıkanların kimler olduğunu tarih yazmaktadır. Sizin de dini kullanarak böyle bir olayı izah etmeye kalkmak en azından aldığınız kültüre, tahsilinize, makamınıza yakışmaz.
Anayasa değişikliği, andımızın kaldırılması, Kürdistan’ın kurulması, füze rampalarının Kürecik’e yerleştirilmesi, demokratikleşme paketleri ilan edilmesi, sözüm ona “çözüm süreci”, Suriye meselesi vs. Bunların hepsi büyük bir yok etme planının ayrı ayrı parçalarıdır. (Not: BOP projesi ilgili olarak araştırma yaptınız mı?)
Bana göre ülkemiz bir maskeli işgal altındadır. At izi it izine karışmıştır. İşletilmekte olan korkunç propaganda çarkının dişlilerinin arasında kaldığınız için devletimizin ve milletimizin içinde bulunduğu durumu anlamaktan uzak bulunuyorsunuz. Ya da anlıyorsunuz, umursamıyorsunuz.
Ülkeler savaştıkları zamanlarda bile o ülke topraklarında hayatlarını rahatlıkla sürdüren kesimler her zaman mevcut olmuştur.
Bizdeki “ümmet” in İslam anlayışı daha da tehlikelidir. Denilmektedir ki; “Amerikan bayrağı bile dalgalansa fark etmez, yeter ki biz namazımızı kılabilelim”.
İşte bendeniz böyle düşünmüyorum. Türk devleti olmadan, Türk milleti olmadan İslamiyet düşmanları ile hesaplaşamaz, ilerleyemez.
İslam’ın en keskin kılıcı Türklerdir.
Tarihi manada elde ettiğimiz hakları birilerine aptal aptal geri vermek, peşkeş çekmek bizim kitabımızda yazmaz. Dinimizde de bu yoktur. Dinimizde her şeyden önce Cihad anlayışı vardır.
Sahi bana Cihad’ı bir anlatır mısınız?
Saygılarımla.
24.10,2013
0 Yorumlar.